Montessori Sistemi İçin Evde Yapabileceklerimize Dair
Montessori eğitim sistemi tüm dünyada yaygın bir şekilde uygulanan; ülkemizde de son dönemlerde tanınırlığı hızla artmaya başlayan bir sistem. Minik Abaküs Montessori Anaokulu’nda gerek eğitim felsefemiz gerekse sınıf donanımlarımız, materyallerimiz ve tecrübeli öğretmenlerimizle tam kapsamlı bir montessori eğitimi veriyoruz. Bu sistemi sadece okulda değil aynı zamanda günlük hayatımızda da uygulamamız mümkün. Aşağıda bu kapsamda bazı ipuçları vermeye çalıştık. Eylül’de Ebeveynlik Okulumuzda Evde Montessori derslerimiz başlayacak. Örnekler ve sorularınız için hepinizi bu eğitimlerimize bekliyoruz.
Montessori sisteminin temelinde çocuklarımıza güvenmemiz, onlara birey olarak saygı duymamız ve kendi işlerini yapmak ve deneyim kazanmak adına belli özgürlükleri tanımamız yatıyor.
Çocuklarımızın farklı alanlardaki gelişimlerini destekleyen materyaller onların ulaşabilecekleri açık bir düzende kendilerine sunuluyor. Çocuklarımız kendi seçtikleri faaliyetlere yoğunlaştıklarında ve ev işlerine ortak edildiklerinde çok daha severek ve odaklanarak çalışıyorlar. Somut materyallerle ve odaklanarak öğrendikleri zaman da bu öğretiler gerçek anlamda içselleşiyor ve kalıcı oluyor. Ayrıca çocuklarımıza gelişimlerini tamamlayacak şekilde istedikleri sayıda tekrarlama ve deneyimleme imkanı vermemiz büyük önem taşıyor. Çocuklarımıza öğretmek istediklerimizi, soyut kelimelerle anlatmaktan ziyade; çocuklarımızın gelişimini destekleyen faaliyetleri ve deneyleri birebir yapmalarına izin vermek gelişimlerinde büyük fark yaratıyor. Çocuklarımız gerektiğinde hata yaparak doğru yolu buluyorlar ve problem çözme yetenekleri de gelişiyor. Ebeveynlerin ya da eğitmenlerin temel görevi çocuklarımıza yol gösterecek şekilde rehberlik etmek ve onlar için doğru birer rol modeli olmak oluyor. (İşleri onlar adına ya da onlar için yapmak değil; nasıl yapılacağını göstererek kendi başlarına yapabilmeleri için alan ve fırsat yaratmak!)
Her çocuğun gelişim hızı ve deneyimleme ihtiyacı farklı olabildiğinden, Montessori eğitimi, çocuklarımızın bu farklılıklarına saygı duyuyor. Her çocuğa aynı konu, aynı hızda anlatıldığında ve yeni bir konuya geçildiğinde bazı çocuklarımız geri kalıyorlar ve temellerini tam olarak atmadan bir sonraki aşamaya geçmeleri bekleniyor. Bu aslında duvarın tuğlalarını örerken aralarda boşluklar bırakmaya benziyor ve maalesef sağlıklı sonuçlar üretmiyor. Montessori sistemi her çocuğun kendi ihtiyaç ve özellikleri çerçevesinde eğitilmesine ve öğretilerin gerçekleşmesi için onlara farklı deneyimleri yaşama fırsatı tanımaya dayanıyor. Ayrıca Montessori, her çocuğun belli yaşlarda öğrenme açısından farklı kritik dönemlerden geçtiğini ve bu dönemlerin iyi gözlem yapılarak değerlendirilmesinin çocukların gelişimleri açısından büyük fırsatlara dönüştürülebileceğini savunuyor. Böylece daha sosyal, kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüvenli ve barışık çocuklar olarak onları yarınlara hazırlamamız mümkün oluyor.
Montessori yaklaşımının sloganı: “Bana kendi başıma yapmayı öğret!” Bu slogandan da anlaşılabileceği gibi Montessori çalışmalarının önemli getirilerinden bazıları:
– Çocuklarımızın kendilerine yeterli olabilmesini sağlayacak, özgüvenlerini artıracak ve bağımsızlıklarını kazandıracak materyal ve aktiviteler sunmak;
– Çocuklarımızın özgür seçimler içerisinde sorumluluk bilinci kazanmalarını sağlamak; ve
– Çocuklarımızın problem çözme yeteneklerini artırarak; deneyimleme ve tekrar yoluyla öğrenmelerini teşvik etmek.
Çocuklarımızla hepimiz birlikte vakit geçiriyor; oyunlar oynuyoruz. Önemli olan seçtiğimiz oyun ve oyuncakların, hazırladığımız ortamın onların gelişimine katkıda bulunmasını sağlamak.
İşte evde yapabileceklerinize dair bazı ipuçları. Somut örnekler için facebook sayfamızı düzenli olarak takip etmenizi öneririz.
Evinizin Gelişime Uygun Olarak Tasarlanması:
– Çocuğunuzun odasını onun boyutlarına uygun olarak ve onun rahatça kullanabileceği şekilde hazırlayın.
– Giysi dolabının askıları onun seviyesinde olsun ki kendi başına giyinme alışkanlığı kazanabilsin.
– Oyuncaklarının tümü bir anda ortada olmasın. (Bu dikkatinin dağılmasına sebep olacaktır) Mümkünse oyuncakları belli bir düzen içerisinde ve kolayca ulaşılacak şekilde açık dolaplara yerleştirin. Çocuğunuz hangi oyunu oynamak istiyorsa onu seçip masasında ya da halısında oynadığı bir düzeneği olsun. Bir oyun bittiğinde onları yerine kaldırıp yeni oyuna geçin.
– Evinizde ve mümkünse açık alanlarda ona hareket edebileceği geniş alanlar, keşfe uygun bir çevre yaratın.
– Mutfakta mümkünse onun boyutlarında bir masa ve sandalye bulundurun. Siz iş yaparken; ona da küçük işler vererek mutfak işlerini birlikte yapın.
– Buzdolabının en alt rafını ona ayırın ve onun yemeklerini koyun. Arzuladığında kendisi istediği yiyeceklere rahatça ulaşabilsin. Aynı şeyi tabakları vb. eşyaları için kullanabileceğiniz bir mutfak dolabı için de düşünebilirsiniz.
– Evinizde keskin köşeler, uçlar ya da kırılacak eşyalar gibi konularda önlemler alın. Sürekli “dur yapma” demek yerine; onların rahat hareket edip deneyim kazanabilecekleri ortamlar yaratmaya çalışın.
– Çocuğunuzu ev işlerine, market alışverişlerine, bahçe işlerine ortak edin. Birlikte bol bol keşifler ve deneyler yapın.
Çocuklarımızla Oyun Şeklimiz ve Oyuncak Seçimimiz:
– Çocukluk dönemindeki gelişim adımlarını iyi çalışın ve önceden gerekli hazırlıkları yapın. (Farklı yaş grupları için gelişim adımlarını Facebook sayfasından izlemeniz mümkün.)
– Gelişim alanlarına ve dönemlerine yönelik oyuncak ve materyaller sunun.
– Pilli ya da peluş oyuncaklardan çok (ya da en az onlar kadar) odaklanmasını sağlayacak, ince motor kasları, duyu gelişimi, el-göz koordinasyonu vb. konularda destek sağlayacak oyun ve oyuncaklar seçin.
– Bireysel gözlemle çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarını tespit etmeye çalışın.
– Çocuklarınızı harekete uygun giydirin. Fiziksel antrenmanlara önem verin. Onlara bol bol tırmanma, sallanma gibi bedenlerini tanımalarına fırsat verecek aktiviteler yapma şansı tanıyın.
– Çocuğunuzla sürekli iletişim halinde olun. Konuşun, anlatın, gözlemleyin, sizden beklentilerine yanıt vermeye çalışın. Kendisini rahatça ifade edebileceği ortamlar yaratın, oyunlar oynayın.
– Bu yaşlarda somut materyaller üzerinden deneyimlemeyle yapılan öğretim etkinlikleri çok önemli. Bir problemi, onun için siz çözmeye çalışmayın. Nasıl yapılacağını göstermek için rehber olun ama onun deneyimleyerek kendi başına yapması için gerekli özgürlüğü tanıyın.
– Onları zihinsel ve duygusal yönden destekleyecek oyun ve materyaller seçin. Gerçek hayattan objelerle çalışın.
Unutmayın çocuklarımız için yapabileceğimiz çok basit ama önemli şeyler var. Onlara sevildiklerini göstermek, birey olarak onlara saygı duyduğumuzu ve onları dinlediğimizi anlamalarını sağlamak onlar için yapabileceğimiz en güzel şeyler. Çoğumuz çocuklarımız yerine birşeyleri yaparak onlara iyilik ettiğimizi düşünüyoruz. Ancak bu davranışlar onları bize bağımlı hale getiriyor. Amacımız bize bağlı, bizi seven ve sayan ama bize bağımlı olmayan ve kendi ayakları üzerinde durabilen, kendileri ile barışık çocuklar yetiştirmek olmalı. O zaman onların gerçekten mutlu olmaları için en önemli adımlardan birini atmış oluruz.